Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

bir ad sadece

Tükenmek bize dair. Uçup gitmek değildi derdim. Takılıp kalmaktı umuda. Gezdiğim sokaklarda artık adımlarım düşüyor ,ben düşüyorum. Yürüyecek hal yok bende,kahveni al gel,yaverlik et acıma. Geçmiyor ya bu meret neyse. İyi gelir belki, unutmaya. Çünkü bu yol artık umutlu değil. Yıkılmış duvarlar bir bir üstümüze. Bile bile aldanmaya meyilli adımlarımız. Çözmeye çalıştıklarımız artık kördüğüm,dolanmış bir bir kendimize. Elde kalan gönül yarası. Ve yitirilen bir ad sadece.
bilmiyor, küçücük avuç içinde bir ömür gizli. koca bir dünya sanırsın bir avuç içinde. güzelsiniz bayan,bıraktığınız sızı da en az sizin kadar güzel. gelişinizle şenlenen evim,gidişinizle elbet ki hüzün dolacak. iç huzur nedir bilir misiniz siz, hissettiğiniz oldu mu ? bana bakmayın, nadir olur hayatta böylesi ama ; bir keresinde hissetmişliğim oldu, sonra mı ? o da gitti. herkes gider. herkes bir gün şenlendirdiği o evi terk eder. ama-lar keşke-ler baş ucunuzda. eni sonu bıraktığı sızıyla uykunuzda sizi terk eder. avuç içine sakladığınız o kadında bir gün gider.

hazanhaziran

bir hazıran akşamıydı rastlaşmıştık seninle, hazandı bırakıp gittiğinde beni, yüreğimde uçuşan kuşlar bak kuşlarda gitti eni sonu,onlarda terk etti sen gibi. derdim dün gibi, dinmiyor bıraktığın acı. yoruldum hayatın düzenini anlamaktan, iyileşmiyor eskisi gibi sen düştükçe aklıma kanıyor her gün biraz daha yaram. yıkıntını toparlamaya gelsen düzeleceğim inan. seni tekrardan sevmeyi hatırlat bana. inandır beni o sevdiğim adama,var oluşunla sevindir beni. Ah'larımı bırakma derinlerde bir yerde. eski güzel günlerden haber ver,yalan olsa da bana sarılışların var,öpüşlerin bir nefes mesafesinde. bir haziran akşamında.
Yazarsan düne kendini, Bugüne eklersin her gün bir eksiklik.. Çözemezsin,anlatamazsında. Ne sana,ne kendime. Var oluşunun yokluğunu çekiyorum. Eksiliyorum,sen gittikçe. Oysa bulutların üstünden düştüm ben Tam yüreğine! Hayatın bize dair bir oluru yok. Yıkıntıları döküyor bir bir. Sev diyor,eksildiğin yerden tekrar tekrar sev. Anlatmıyor, Sarmıyor da. Ne beni,ne seni kollarına. Yolun ortasına bırakıyor öylece, Bul diye.

Hiçlik

Nasıl da sıradan her şey.. Sanki hiçbir şey olmamış gibi dün hiç ağlamamışız gibi. Değişmiyor hiçbir şey ne annen ne baban ne sevdiğin.. Yarın yine uyanırız mutsuzluğa öyle alışmışız ki varsayımlara,vurdum duymazlığa,acımızın üstüne acıyı katarak gülümsemeye devamlıyız. Mutluyuz çünkü.. İnanırsan! İnanır mısın sahi? Yüzümde ki acı gülümseyişe katlanır mısın ? Sahici mi ! Sordun mu ? Sorsan da ne çare dimi.. Acıma mı çaresin? Derdime ek mi ? Boşversene,hiçlik üzerine kurulu yalnızlığımıza bir de sen dert ekleme. Kaldıramam çünkü,sende çok katlanacak değilsindir ya elbet. Sevdiğin kadar yanımdasın,mutluysan yani. Sonrası dayanılmaz bir boşluk. Sahi neden burdasın ? Sordun mu hiç kendine ? Varla yok arasını. Var olan bedeninle yoksun çünkü! Mutsuzsun,gülümseyen yüzünde ki inandırıcılıkta eksiksin,eksiğiz.
Hayat ne garip,seni sevdiğini dahi söylemeyen birini sevmek gibi mesela.. Sahi seviyor mu seni ? Biliyor musun bunu ? Umurunda mısın adamın ? Sordun mu hiç kendine! Merak ediyor mu seni ? Yoksa sadece bir avuntu mu senin ki ? Sevmek neydi.. Onun seni sevmesi için duâ mı etmekti ?
Sonra birden bire düşüveriyorsun aklıma, Varmışçasına! Düşlüyorum seni.. Dokunuyorum aniden.. Öyle birden! Hissediyor dudaklarım dudaklarını, Kavuşurcasına! Şimdi sen.. Esen rüzgar gibi, Bozuk bozuk.. Böyle aniden,birden, Adım adım küçülerek.. Gitmesen?
Yıldızları serdim dün gece yoluna, Varlığımıza inandırırcasına. Tuttu ellerimizden,biz düşerken! Gözlerini serdi aklıma,ben tam solarken. Sen yine de her şeye inat, Anlatsan,anlardım belki. Susmak,gitmekti.. Kendini her şeye,herkese inandırıp.. Varlığına kattığın her şeyi terk etmekti.